Afgan Tazısı : Köpekler dünyasında zarafet, asalet ve biraz da gizemli bir hava denilince akla ilk gelen ırklardan biri varsa, o da şüphesiz Afgan Tazısıdır. Uzun, ipeksi tüyleri rüzgarda bir pelerin gibi dalgalanırken, mağrur ve neredeyse felsefi bakışlarıyla adeta bir kraliyet ailesi mensubu gibi yürür. Ancak bu göz alıcı dış görünüşün altında binlerce yıllık bir tarih, keskin bir avcı içgüdüsü ve ailesine derinden bağlı, sürprizlerle dolu bir karakter yatar.
Afgan Tazısı, ilk bakışta bir süs köpeği gibi dursa da, aslında o, dağların zirvesinden gelmiş dayanıklı bir atlet, bağımsızlığına düşkün bir düşünür ve evinin içinde sevgi dolu bir palyaçodur. Bu ırk, kesinlikle her köpek sahibine göre değildir; ciddi bir tüy bakımı, sabır isteyen bir eğitim süreci ve onun kedi-köpek arası eşsiz doğasını anlayacak bir sahip gerektirir. Eğer siz de bu ipek pelerinli aristokratın dünyasını merak ediyorsanız, gelin onun tüm özelliklerine birlikte daha yakından bakalım.
Afgan Tazısını tanımlamak için genellikle asalet ve bağımsızlık kelimeleri kullanılır. Bu ırk, görkemli görünümüyle birleşen mesafeli ama sadık karakteriyle öne çıkar. Kökenleri antik çağlara dayanan bu tazılar, öncelikle yüksek hızları ve dayanıklılıkları sayesinde avcılık için yetiştirilmişlerdir. Bu avcılık geçmişi, günümüz Afgan Tazısı’nın karakterine de yansımıştır; yüksek bir av içgüdüsüne ve çevresini dikkatle süzen keskin gözlere sahiptirler.
Fiziksel olarak en belirgin özellikleri, tüm vücutlarını kaplayan uzun, ince ve ipeksi tüyleridir. Bu tüyler, onları anavatanları olan Afganistan’ın sert iklim koşullarından korumuştur. Tanımadıkları insanlara karşı utangaç ve mesafeli olma eğiliminde olsalar da, kendi aileleriyle oldukça sevgi dolu, komik ve oyuncu olabilirler. Zekidirler, ancak zekâlarını sahiplerini memnun etmek için değil, kendi isteklerini elde etmek için kullanırlar; bu da eğitimlerini zorlaştırabilir.
Afgan Tazısı
Afgan Tazısı, ilk bakışta bile diğer ırklardan çok farklı bir vücut şekline sahiptir. Bu ırkın pelerini andıran uzun, ipeksi ve ince tüyleri, onu diğerlerinden ayırır. Bu tüyler neredeyse tüm vücudu kaplar ve başında bir tepe topuzu oluşturur. Tüyler sadece eyer adı verilen sırt kısmında daha kısa ve kalındır. Krem, altın, siyah, mavi, çizgili (kaplan deseni) veya bu renklerin herhangi bir kombinasyonu gibi birçok farklı renk seçeneği vardır.
Bir tazıdan beklendiği gibi, ince, atletik ve aerodinamik bir vücuda sahiptirler. Kadınların omuz hizasındaki ortalama boy uzunluğu 63-69 cm, erkeklerin ise 68-74 cm arasındadır. Ağırlık ise bu yüksekliğe göre oldukça dengelidir; dişiler yaklaşık 23 kilogram, erkekler ise yaklaşık 27 kilogram civarındadır. Yüz yapıları uzun ve incedir; badem şeklindeki gözleri genellikle koyu renklidir ve bu gözler onlara gizemli, doğulu bir ifade katar. Kalça kemiklerinin belirgin olması ve kuyruklarının ucundaki karakteristik halka kıvrımı, ırkın diğer ayırt edici fiziksel özelliklerindendir.
Afgan Tazısı, genel olarak sağlıklı bir ırk kabul edilse de, genetik mirası nedeniyle bazı sağlık sorunlarına yatkın olabilir. Bu ırka sahip olmayı düşünenlerin veya halihazırda sahip olanların bu potansiyel riskler hakkında bilgi sahibi olması, erken teşhis ve müdahale için hayati önem taşır. Bu ırkta en sık rastlanan ciddi sağlık sorunlarından biri, özellikle genç yaşlarda ortaya çıkabilen jüvenil katarakttır. Bu durum, görme kaybına yol açabilir ve sorumlu yetiştiriciler, ebeveyn köpekleri bu hastalığa karşı test ettirmelidir.
Birçok büyük ırk gibi, kalça displazisi riski taşısa da, bu Afgan Tazıları’nda diğer bazı ırklara göre daha az görülür. Tiroid fonksiyon bozuklukları (hipotiroidizm), cilt sorunlarına, kilo alımına ve tüy dökülmesine yol açabilen bir diğer endokrin sorundur. Ayrıca, Afgan Tazısı Miyelopatisi olarak bilinen, ne yazık ki ölümcül ve ilerleyici bir omurilik hastalığı da ırka özgü olarak kaydedilmiştir, ancak bu durum oldukça nadirdir.
Derin göğüs yapısına sahip olmaları nedeniyle, mide dönmesi (Bloat/GDV) riski taşırlar. En önemli konulardan biri de, tazıların genelinde olduğu gibi, düşük vücut yağ oranları nedeniyle anesteziye karşı yüksek hassasiyetleridir. Herhangi bir cerrahi operasyon öncesi bu durumun veterinere mutlaka bildirilmesi gerekir.
Afgan Tazısı‘nın karakteri, fiziksel görünümü kadar karmaşık ve etkileyicidir. Onları tanımlamak için sıklıkla kedi gibi tabiri kullanılır ve bu hiç de yersiz değildir. Bağımsızlıklarına son derece düşkündürler ve birçoğu, sahibini memnun etme güdüsüyle yanıp tutuşan bir Golden Retriever’ın tam zıttıdır.
Zekidirler, ancak bu zekayı itaat etmek için değil, kendi çıkarlarını gözetmek ve istediklerini elde etmek için kullanırlar. Bu nedenle eğitimleri zorlu olabilir; sabır, tutarlılık ve bolca pozitif pekiştirme gerektirirler. Sert eğitim metotları veya bağırmak, bu hassas ruhlu köpeklerde tam tersi bir etki yaratır ve içlerine kapanmalarına neden olur.
Yabancılara karşı genellikle mesafeli ve ilgisizdirler; bir Afgan Tazısı’nın sevgisini kazanmak zaman alır. Ancak, o asil ve soğuk maskenin altında, ailesine ve güvendiği insanlara karşı son derece sadık, sevecen ve hatta palyaçoya dönüşebilen bir köpek yatar. Ev ortamında sakin ve uysal olabilirler, ancak dışarı çıktıklarında binlerce yıllık avcılık içgüdüleri devreye girer. Güvenli bir alan olmadıkça tasmasız gezdirilmemelidirler; gördükleri en ufak bir hareketi (kedi, sincap, hatta uçuşan bir poşet) av olarak algılayıp inanılmaz bir hızla peşine düşebilirler.
Afgan Tazısı
Afgan Tazısı sahiplenmenin en zorlu ve en çok bağlılık gerektiren yönü, şüphesiz tüy bakımıdır. O muhteşem, ipeksi tüylerin düğümlenmemesi ve sağlıklı kalması için neredeyse her gün fırçalanmaları gerekir. Bu fırçalama seansı, özellikle tüy değiştirme dönemlerinde saatler sürebilir. Düğümler cilde yakın oluşursa köpeğe acı verir ve cilt enfeksiyonlarına yol açabilir. Bu nedenle, tüy bakımı bir hobi değil, günlük bir zorunluluktur. Ayrıca, düzenli olarak (ırk standartlarına uygun şampuan ve saç kremleriyle) banyo yaptırılmaları gerekir. Bu yoğun bakım rutini, birçok sahibi profesyonel köpek kuaförlerinden yardım almaya yönlendirir.
Beslenme konusunda ise Afgan Tazıları bazen seçici yiyiciler olabilir. Kaslı ve atletik yapılarını korumak için yüksek kaliteli bir protein diyetine ihtiyaç duyarlar. Mide dönmesi riskine karşı, günde tek bir büyük öğün yerine iki veya üç küçük öğünle beslenmeleri daha sağlıklıdır. Egzersiz ihtiyaçları da yüksektir. Günlük uzun yürüyüşler ve en önemlisi, güvenli, çitlerle çevrili bir alanda serbestçe koşup enerjilerini atma fırsatı verilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki, onlar birer sürat koşucusudur.
Afgan Tazısı sahiplenmek, bir köpekle yaşamaktan çok daha fazlasını, adeta bir yaşam tarzı değişikliğini beraberinde getirir. Bu kararı vermeden önce, her potansiyel sahibin dürüstçe değerlendirmesi gereken birkaç kritik nokta vardır.
İlk ve en önemli faktör, tüy bakımıdır. Eğer köpeğinizle her gün saatlerce ilgilenecek, fırçalayacak ve düzenli profesyonel bakım masraflarını karşılayacak vaktiniz, sabrınız ve bütçeniz yoksa, Afgan Tazısı sizin için doğru ırk değildir. Bu, ırkın en çok terk edilme nedenlerinden biridir.
İkinci olarak, bu köpekler bağımsız ve inatçı olabilir. İlk kez köpek sahibi olacaklar veya söz dinleyen, kolay eğitilebilir bir ırk arayanlar için uygun değildirler. Eğitimleri, olumlu yöntemlerle ve büyük bir sabırla yapılmalıdır.
Üçüncüsü, yüksek av içgüdüleri asla unutulmamalıdır. Güvenli bir çitiniz yoksa veya onu her zaman tasmada tutma disiplinine sahip değilseniz, köpeğinizin kaçıp kaybolma veya bir kazaya kurban gitme riski çok yüksektir.
Son olarak, bu asil köpekler hassas bir ruha sahiptir. Ailesiyle vakit geçirmeye ihtiyaç duyarlar, ancak bunu kendi şartlarıyla yapmayı tercih edebilirler. Onları anlamak ve o mesafeli tavırlarının altındaki sevgiyi görebilmek gerekir.
